web
stats
ARNAVUTKÖY BELD. ERİŞİLEBİLİR İST. KOORDİNASYON TOPLANTISI

Arnavutköy'deki Erişim Engelleri Aşılıyor

 

İstanbul’un kaldırımlarından kavşaklarına, alt ve üst geçitlerden metro istasyonlarına, deniz taşımacılığından sosyal hizmet mekanlarının kullanımına değin tüm fiziki ve sosyal çevrenin erişilebilir hale gelmesi amacıyla çalışmalar yapan ve çocuk, hamile, özürlü yaşlı demeden toplumun her bir kesitini sosyal yaşamın bir parçası kılmayı temel hedef olarak belirleyen ve bu temel amaç doğrultusunda resmi, özel ve sivil toplum kuruluşları arasında koordinasyonu sağlayan, projeler üreten, yeni çözümler geliştiren Herkes İçin Erişilebilir İstanbul Koordinasyon Kurulu 37. Toplantısını İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal Tesislerinde gerçekleştirdi.
 

“Erişilebilir Arnavutköy” gündemiyle başlayan toplantının ilk bölümü buruk bir anma programına sahne oldu. Herkes İçin Erişilebilir İstanbul Koordinasyon Kurulu Toplantılarının vazgeçilmez üyelerinden ve ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi Özürlüler Müdürlüğü (İSÖM) Mimari Danışmanı olan Yüksek Mimar Şükrü Sürmen’in anısına iki ayrı kısa film gösterildi. İlk olarak Şükrü Sürmen’in biyografisini konu alan İSÖM’ün hazırlamış olduğu film gösterilerek, Şükrü Sürmen’in başarı dolu hayatı öykülendirildi.  Ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencilerinin Şükrü Sürmen ile beraber hazırlamış oldukları ve görme engelliler ile ortopedik engellilerin dünyasından bir İstanbul kesiti sunan  “Bir Özürlünün Dünyasından İstanbul” adlı film gösterildi.

 

Arnavut köy yeni yapılanan bir merkez olması itibarıyla hata yapma ihtimali daha az

 

Kısa film gösterimlerinin ardından toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Herkes İçin Erişilebilir İstanbul Koordinasyon Kurulu Başkanı Yüksek Mimar Müberra Kavak;  “Bugün bu toplantının açılış konuşmasını yapmak benim için çok zor; çünkü toplantılarımızın meşalesi, hepimizin büyüğü,  erişilebilirlik konusunda duayen Yüksek Mimar Şükrü Sürmen Beyi kaybettik. Artık toplantılarımızı ve erişilebilirlik çalışmalarımızı maalesef onsuz devam etmek zorundayız, dedi.  Şükrü Sürmen ile 2,5 yıllık zaman zarfında pek çok sorunu beraber tespit ettiklerini ve pek çok engelli beraber aştıklarını söyleyen Kavak; Bundan sonraki toplantılarda Şükrü Sürmen’in bayraktarlığını yaptığı “Erişilebilirlik” konusunda, toplantıya katılan sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden ve yerel idare teknik ekiplerinden daha özverili çalışmalar beklentisinde olduğunu dile getirdi. Konuşmasına Arnavutköy’ün yeni bir merkez olduğu ile devam eden Kavak; “Bunun avantajları ve dez avantajları var. Daha yeni oluştuğu için teknik ve alt yapı olarak bir takım eksiklikler, sıkıntıları mevcut; ama yeniden düzenlemeye daha müsait bir yerleşim oluyor. Bu sebeple baştan doğru adımlar atılırsa daha sağlıklı yapılar ortaya çıkacak diye düşünüyorum”, açıklamalarını yaptı.

 

AYEM, engelli ve yaşlı vatandaşların sorunlarına somut ve sürdürülebilir çözümler sunuyor

 

Arnavutköy Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdür Yardımcısı Turgut toplantıda bir konuşma gerçekleştirerek; her alanda olduğu gibi sosyal belediyecilik anlayışıyla yaşlı ve engelliler için 1 Eylül 2009 tarihinde Arnavutköy Yaşlı ve Engelli Koordinasyon Merkezini (AYEM) kurduklarını ifade etti. AYEM’in bölgede yaşayan engellilerin tespiti, evde bakım parası, rehabilitasyon eğitimi, özürlü ve yaşlılık maaşı, tıbbi yardım, maddi ihtiyaçlar konusunda özürlü ve yaşlılara destek sağladığını aktaran Turgut;  bu bağlamda AYEM’in Engelli ve Yaşlı vatandaşların sorunlarına gözle görülür, somut ve sürdürülebilir bir çözüm sunduğuna vurgu yaptı. Açıklamalarına özürlülere dönük yapmış oldukları yardımlarla devam eden Turgut; Medikal Cihaz, Tekerlekli Sandalye, Akülü Araç, Ortez Protez, İşitme Cihazı, Hasta altı bezi, Nakdi Gıda desteği gibi Yardımlar yaptıklarını söyleyerek,  özürlü bireylerin sosyalleşebilmeleri amacıyla sosyal aktiviteler düzenlediklerini bildirdi.  Ayrıca AYEM tarafından gerçekleştirilen, sosyal inceleme, Yasal Haklar Danışmanlığı, Ulaşım Hizmetleri, Yönlendirme Bilgilendirme, Ar-Ge, İstihdam, Kültür sanat çalışmaları, Engelli Meslek Eğitimi gibi hizmet istatistiklerini açıklayarak AYEM’in faaliyetlerini detaylı olarak aktardı.
 

Yapmış olduğu sunumda mimari uygulamalara da değinen Turgut; “Hizmet binalarına rampa, özürlü asansörleri, özürlü wc ve lavaboları yaptıklarını; parklara park girişleri, özürlü oyun grupları, yollar, özürlü rampaları; yollara da kaldırım ve rampa yaptıklarını belirtti. Uyguladıkları erişilebilirlik düzenlemeleri neticesinde Arnavutköy Kültür ve Sanat Merkezi, Kadın Kültür ve Sanat Merkezi, Engelli Derneği Park Alanı ve yeni yapılan kaldırımları erişilebilir hale getirdiklerinin altını çizdi.

 

Bir kişiyi anmak değil yaşatmak gerekiyorsa onun davasına sahip çıkmak lazımdır.

 

Ramazan Baş’tan sonra bir konuşma da Görme Engelliler Derneği Başkanı Bülent Kelleci gerçekleştirdi.  21 Martta Şükrü Sürmen’i kaybettiklerini ifade eden Kelleci, aynı tarihte Aşık Veysel’i de kaybetmiştik, dedi. Âşık Veysel’in büyük bir halk ozanı, Şükrü Sürmen’in ise büyük bir erişilebilirlik ozanı uzmanı olduğunu kaydetti.  Bir kişiyi anmak değil yaşatmak gerekiyorsa onun eylemlerini sürdürmek, davasına sahip çıkmak lazımdır, diyen Kelleci teknik elemanların yasal sorumluluğu üzerine şu işaretlemelerde bulundu: “Belediye Başkanları, belediye başkan yardımcıları erişilebilirlik konusunun biraz dışında olabilirler ve konunun farkında olmayabilirler; ancak ben kötü bir uygulama karşısında mühendis ve kontrol elemanlarını suçlarım. Bu işin ilmini alanlar sorumludur. Bu işin ilmiyle yaşam standardını yükseltecek, konfor üretecek olanlar onlardır. Bununla beraber yasal sorumluluk taşıyanlar da teknik elemanlardır, bu işin ilmini alan personellerdir. Eğer bir yapıyı erişilebilir yaparsanız sıfır maliyet ama hatalı yapılan bir binayı erişilebilir hale getirmeniz için tekrar tadilata sokarsanız %60 maliyet yaratır. Maazallah bu hem kamuyu zarara uğratmaktır hem de kamuyu zarara uğratma noktasında ileride bir takım suçlamalarla karşı karşıya gelmektir. Arnavutköy belediyesi şanslı çünkü yeni imar edilen bir merkez. Dolayısıyla kaldırımları, yolları, alt ve üst geçitleri ve diğer erişim mecralarını standartlara uygun düzenleyebilir, yapılmış olan kaldırımların bir kez üstünden gidebilir,   yapılan ihaleleri yeniden düzenleyebilir.” Görme engelliler için hissedilebilir yüzey üretimi, hissedilebilir yüzey imalatı, hissedilebilir yüzey uygulamalarının önemi ayrıca vurgulanmıştır.

 

Türkiye erişilebilirlik konusunda uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklere sahip

 

Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesine Türkiye’nin imza koyduğunu hatırlatan Demirci, Türkiye’nin bu anlaşmalar üzerinden sahip olduğu yükümlülükleri şöyle açıkladı: “Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin 9. Maddesi 28 Ekim 2010 tarihinde iç hukuk mevzuatı olarak ülkemizde yürürlüğe girdi. Şu anda bu konu çok fazla gündemde değil ama bunun hukuki sonuçları olacak; hatta ağır sonuçlanacak süreçleri başlatabilecek bir mevzuat. 12-28 Ekim’de Türkiye’nin devlet olarak Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Komitesi’ne bir rapor vermesi gerekiyor. Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Komitesi alanında uzman 18 kişiden oluşuyor. Bu komite ülkelerin sunmuş olduğu raporları inceleyip ülkelerin ne yapmaları gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunuyor. Sözleşmede yerine getirilmeyen uygulamalar varsa; sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getiremeyen ülkelere yaptırımlar uygulanabilecek. Birleşmiş Milletler Viyana Sözleşmesi uyarınca yaptırımlar olacak. 5378 sayılı yasaya burada çok değinildi. Sonuç olarak yasa bunları 2005 yılında belirtmiş ve 7 yıllık bir süre tanımış. Eğer 7 yıl boyunca bunlar yapılmamışsa görev ihmalinden dolayı belediyeler mahkemelerle yüz yüze kalabilirler.” 
 

Toplantıda İSÖM Arnavutköy Özürlüler Merkezi Temsilcileri Arnavutköy’de mevcut olan erişim engelleri üzerine bir sunu gerçekleştirdi. Özellikle Fatih Caddesi üzerinde bulunan erişim engellerine istinaden tespitlerde bulunan İSÖM Ekibi, dar ve rampasız kaldırımları, erişime uygun olmayan otobüs duraklarını, kaldırımları kesen direk, ağaç ve reklam panoları gibi erişim engellerini fotoğraflar üzerinden göstererek açıkladı. Görme engelliler için ana caddelerde kılavuz yol yüzeyleri ve hissedilebilir yüzey uygulama olmadığından, rehber yol bulunmadığını da ifade eden İSÖM Arnavutköy Temsilcileri ana yollar üzerinde kullanılan oluk ve kilit taşı gibi malzemenin erişim engeli oluşturduğunu bildirdi.

 

Erişilebilirlik konusunda bir iki yıl içinde pek çok belediyeyi Arnavutköy belediyesi geride bırakacak

 

Türkiye Görme Engelliler Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gürel de Arnavutköy belediyesi’nin çok yeni bir belediye olduğuna dikkat çekerek Arnavutköy Belediyesinin engellilere dönük yapmış hizmetlerin Kadıköy ile Bakırköy belediyesindeki istatistiklere yakın oranlamalara sahip olduğuna vurgu yaptı. Mali açıdan güçlü belediyelere gösterilen hoşgörünün Arnavutköye de gösterilmesini istedi.  Arnavutköy Belediyesinin özürlülere dönük yapmış oldukları hizmetler konusunda başarılı bir performans sergilediğini ifade eden Gürel; “İnanıyorum ki bir iki yıl içinde erişilebilirlik konusunda pek çok belediyeyi geçecekler. Türkiye Görme Engelliler Derneği olarak her zaman onlara bilgi, görüş anlamında destek olmaya her zaman hazırız”, dedi.
 

Eğitim merkezlerinde yapılan erişebilirlik uygulamaları, küçük yaşlarda bir farkındalık oluşturacaktır.

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Yardımcı Doçenti Göksenin İnalhan da toplantıda bir konuşma gerçekleştirerek eğitim mekânlarının erişilebilir hale getirilmesinin önemine değindi. Arnavutköy İlköğretim okullarının giriş ve merdivenler olarak erişime uygun olmadığına belirten İnalhan; “Ağaç yaşken eğiliyor; dolayısıyla öğrenci yetiştireceğimiz yerlerin belki de öncelikli olarak düzenlenmesi, küçük yaşlarda oluşacak olan toplumsal bilince büyük katkısı olacaktır”,dedi.
 

Görme engelliler çin hissedilebilir yüzey uygulama ve hissedilebilir yüzey üretimi çok önemli olduğu da belirtildi.